AKDENİZ UYGARLIKLARI
AKDENİZ UYGARLIKLARIa)MISIR
MISIR UYGARLIĞI ( MÖ.3000 – MÖ.525 ) :
Mısır , Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır. Batısı ve güneybatısı çöllerle kaplı olup, hayat damarı “ Nil ” nehridir.
Mısır uygarlığının başlıca merkezleri Nil vadisinde toplanmıştır.
Kuzey Mısır’a ; Aşağı Mısır, güney Mısır’a ; Yukarı Mısır denilmiştir. ( Nil nehrinin akışına göre)
MÖ.4000 yıllarında Suriye ve Filistin üzerinden gelen Asya’lı kavimler tarafından istilaya uğramış, bunların yerli Sami ırkıyla karışmaları sonucu Mısır halkı oluşmuştur.
Mısır şehir devletlerine Nomos (Nom ) adı verilir. Mısır siyasi tarihi kral Menes’in Nom’ ları birleştirmesiyle başlar.
Mısır’da sülaleler yönetimi görülmüştür. Sülaleler devri 5 dönemden oluşur ; Eski krallık, Orta Krallık ve Hiksoslar, Yeni krallık, Gerileme devri, Sais Krallığı * Eski , orta ve yeni krallık dönemleri en parlak dönemleridir.
Mısır Perslerin istilasıyla bağımsızlığını kaybederek Perslerin bir ili olmuş , daha sonra da Büyük İskender’ e bağlanmıştır.
Hiksoslar’ın, Asurlular’ın ve Perslerin işgallerine uğramıştır.
Kültür ve Medeniyetleri :
Mısır’ ın etrafının deniz ve çöllerle kaplı olması burayı sık istilalardan korumuş, bu nedenle Mısır Medeniyeti kendi içinde gelişmiştir.Kendi içinde gelişen fakat dışarıyı etkileyen bir özellik görülür.Bu yönüyle diğer medeniyetlerden farklıdır.
Mısır krallarına “ Firavun “ denilirdi. Tanrı – Kral anlayışı egemendi.Firavunların yetkileri sınırsızdı.Bütün Mısır’ın sahibi sayılırlardı. Mısırlılar, Firavunlarını tanrı’nın oğlu olarak ,yeryüzünde insanlar arasında yaşayan bir tanrı olarak tanırlardı.
Mısır illere ayrılmıştı.İllerin başında merkeze bağlı Valiler bulunurdu.
Düzenli bir orduya sahiptiler. Piyade ve savaş arabalı bölümleri bulunurdu.
Çok tanrılı bir din inanışına sahiptiler. Yeni Krallık döneminde Firavun 4.Amonifis tek tanrılı bir din yaymaya çalışmış, ancak Amon rahiplerinin karşı çıkmasıyla halkının eski inanışlarını değiştirmeyi başaramamıştır.
Ölümden sonra yaşam inancı Mısır’da Tıp ve Mimari’yi geliştirmiştir. Ölümden sonra yaşayacaklarına inandıklarından vücutlarının bozulmasını engellemek amacıyla “Mumya “ yapmışlardır. Piramitler ise Firavun mezarlarıdır.
Mısır’da halk ; Memurlar ve Katipler – Rahipler – Askerler – Şehirliler ve Köylüler – Köleler olarak sınıflara ayrılmıştır.
Ekonomilerinin temeli tarıma dayalıdır.Bütün Ön-Asya ülkeleriyle ticaret yapmışlardır. Değiş tokuşa dayalı ticari ilişkilerde, zaman zaman ; belli ağırlıkta altın ve gümüş külçeleri – süs eşyası – köleler – hayvanlar da değer ölçüsü olarak kullanılmıştır.
Mısır da “Hiyeroglif “ denilen “Resim yazısı “ kullanılmıştır. Zamanla bu yazı sadeleştirilerek , “Hiyeratik” ve “Demotik” adlarını almıştır.
Mısırlılar Nil nehrinin taşma zamanlarını hesaplamışlar, İlk güneş yılına dayalı Takvimi oluşturmuşlardır.
Tıp, Matematik, Geometri gelişen bilim dallarıdır.
Sanat’ta Tapınaklar ve Piramitler sanat şaheserlerindendir.En ünlü tapınakları Karnak ve Luksor da bulunan Amon tapınaklarıdır. En ünlü Piramitleri ise dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Keops piramididir.
Mısırlılar’dan :
Kalbini bilime ver ve onu öz annen gibi sev.
Hiçbir şey bilmek kadar değerli olamaz.
Sadece bilgili bir insan kendi kendini yönetebilir
Bu dünyada gerçek tek bir mutluluk vardır,
o da gündüz kitapları istekle toplamak ve bunları gece okumaktır.
FENİKELİLER ( MÖ.2000 – MÖ.8.YY.) :
Lübnan dağları ile Akdeniz arasında kalan dar kıyı bölgesinde yaşamışlardır.Kendilerine kıyı Kenanileri demişlerdir.
Asur, Babil ve Perslerin egemenliği altına girmişlerdir.
Kültür ve Medeniyetleri :
Biblos, Sidon ( Sayda), Tir ( Sur ) gibi şehirler kurmuşlardır. Şehir devletleri halindeki siyasi yapı, Sayda ve Sur’ların diğer siteleri egemenliklerine alması şeklinde devam etmiştir.
Ekonomilerinin temeli Ticarete dayanır. Özellikle Akdeniz ticaretinden önemli gelir elde ettiler.
Ticari faaliyetleriyle,Ön-Asya ve doğu kültürünü Akdeniz havzasına tanıtmışlardır.
Akdeniz’de çok sayıda Koloni kurmuşlardır.Bunların en ünlüleri Afrika’nın kuzeyindeki “Kartaca” ile İspanya’nın güneyindeki “Gades” tir. Kolonilerini sadece ticari düşündüklerinden ellerinde fazla tutamamışlardır.(Onlar için savaşmamışlardır)
Uygarlığa en önemli katkıları Alfabeyi bulmalarıdır.
İBRANİLER :
Sami ırkından olup, uzun zaman göçebe yaşamışlar, sonunda Filistin’e gelip yerleşmişlerdir.
Gerçek bir devlete Hz.Davut zamanında kavuşmuşlardır.
Hz.Süleyman’ın ölümünden sonra kuzeyde İsrail devleti, güneyde Yahudi ( Yuda ) devletleri olarak ikiye ayrıldılar. İsrail devletine Asurlular,Yahudi devletine ise Babilliler son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
Tarihin ilk tek tanrılı din inancına sahip olmuşlardır. Ancak bu dinin sadece kendi kavimlerine indiğine inanmalarından dolayı bu dini yayma gereği duymamışlar bu nedenle dinleri evrenselleşememiştir.
Dini inançları etrafında meydana getirdikleri milli tarihleri ile dağılıp yok olmaktan kurtulmuşlar II.Dünya savaşından sonra bugünkü İsrail devletini kurmuşlardır.
Peygamberleri “Hz.Musa” , kitapları “Tevrat “ dır. Allah’a “ Yahova “ demişlerdir.
Sanat eserlerinin en önemlisi Hz.Süleyman zamanında Kudüs’te yapılan “Süleyman Mabedi”( Mescid-i Aksa) dir.
Fenike Uygarlığı ve Dini
Fenikeliler tarihe alfabeyi bulan uygarlık olarak geçtiler. M.Ö. 2. binyılda farklı Fenike kentleri ayrı tarzlarda geliştirilmiş alfabe yazısını kullanmaya başlamışlardı. Kuzeyde Ugarit'te çiviyazısına dayanırken, güneyde Mısırlıların hiyeroglifinden geliştirilmiş bir alfabe ortaya çıktı. Fenike alfabesinin eksikliği seslileri gösteren işaretlerin olmaması idi. Bu özellik bu alfabenin ardılları olan İbrani ve Arap alfabelerinde de sürdü.Fenike edebiyatında ağırlıklı olarak dinsel ve mitolojik temalar işlendi. Ancak bunlar dışında tarihsel bir edebiyatın da başladığı görülüyor. Ras-Şamra höyüğünde yapılan (Ugarit) kazılarında Fenike uygarlığı ile ilgili binlerce tablet bulundu. Ugarit ile ilgili daha fazla bilgi için:
http://mezopotamya.tripod.com/ugarit_kenti.html
Fenikelilerin dininde resmi devlet dini ve tarımcı halk dini bir noktada birleşiyordu. Her devletin resmi tanrıları vardı. Örneğin Gebal'da Adonis ve Astarte; Ugarit'te Aleyin ve Alet; Tyr'de Melkart ("eşi"nin adı bilinmiyor) resmi tanrılardı. Baal (El) ve Baalat hepsinde kutsal tanrı ve tanrıça idi.
Halkın dini ise bitki ve üreme tapımlarına dayalı idi. Bu nitelikler tanrılara yakıştırılıyor ve resmi din ile halk dini birleştirilerek her ikisini birden ifade eden bir Fenike dini yaratılıyordu. Tarımla ilgili kültler yağmur, bereket, çift sürme ve ekme, hasat, buğday ve şarap tanrılarına adanmıştı. Başarılı bir hasat için, bereket ve bol doğum için bu tanrılara tapılıyor, büyüler ve ayinler yapılıyordu. Fenikelilerin dini, böylelikle, daha sonra ortaya çıkacak olan İbrani dininin temellerini atıyordu.
ibraniler
Kutsal kitaplarda hikâyesi anlatilan Sami asilli Ortadoiu halki. ibranilerin kökeni Mezopotamya'dir; göçebe olarak yaiayan bu kavim, aralarindaki en bilgin ve en saygin kiiilerce (eski peygamberler) yönetiliyordu. Eski Ahit'e bakilacak olursa, Milattan iki bin yil kadar önce, onlardan biri, yani ibrahim Peygamber gidip Ken'an Ülkesi'ne (iimdiki Filistin) yerleiti; bunlara «nehri aian» anlamina ibranî dendi.
Sonra, Ken'an'da kitlik bailadi. Açlik yüzünden halkin bir kismi Misir'a göç etti, orada köle olarak yaiadi, ibrahim'den sonra ibranilerin baiina yine onun oiullari geçti: Yakup ve ishak bunlarin en ünlüleridir. Yakup bir gece rüyasinda tanri Yahova ile güreimii ve onu yenmiiti. Bunun üstüne kendisine «güreite yenen» anlamina israil adi verildi. Kavmine de israiloiullari dendi.
Sonra Yakup'un oilu Yusuf Misir'a gitti ve bir süre sonra kavmini de yanina aldirdi. Ama M.Ö. XIII. yy.da ibranîler, Musa'nin firavunla olan mücadelesi yüzünden, onun yönetiminde Misir'dan ayrildilar. Uzun süre çölde yaiadilar, sonra «Adanmii Ülke» diye adlandirdiklari Filistin'in fethine giriitiler.
Îbranîler Davut ve Süleyman zamaninda (M.Ö. X. yy.) zenginliiin ve kudretin doruiuna ulaimiilardi. Ama, Süleyman ölünce, gerileme dönemi bailadi ve krallik iki rakip devlete bölündü: israil ve Yahudi Devleti (Yuda). Bu devletler, sirayla Asurlularin, Babillilerin, Perslerin ve Romalilarin egemenliiine girdi.
Diaspora
M.S. ilk iki yüzyil içinde, ibraniler Roma egemenliiine karii birçok defa ayaklandilar, ama hepsi boia gitti: çoiu öldürüldü, geri kalani da ya köleleitirildi ya da yurt diiina kaçmak zorunda kaldi. O zaman yüzyillar süren genii bir göç hareketi bailadi: Diaspora (ibranice «daiilma»). Dünyanin her yaninda birçok Yahudi topluluiu bulunmasinin nedeni iite budur.
UYGARLIKLAR
Eski Çağlarda Anadolu ve Çevresi
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu Uygarlıkları Kültür ve Uygarlığı
Akdeniz Uygarlıkları
Çin UygarlığıEge ve Roma Uygarlıkları
Mezopotamya Uygarlıkları
etiketler:ilk çag tarihi ilk çag uygarlıkları ilk çağ devletleri